çay molası...

İnsan bu aleme dalınca :) hepiniz ayrı bir alemsiniz bu arada :)) (seviyorum sizi bir bir okumayı)
Kapılıp gidiyor hayal dünyasına...
O bunu yapmış ayyy ne güzel,şu şuraya gitmiş ahh ben de gideyim,o bunu okumuşş bende okuyayım,vb...


yeni girişimler,yeni projeler ohhh ohhh valla harika...


Sonra diyorum ki kendi kendime ''a be kızımmm sen niye sürekli erteliyorsun şu hayatı elindekilerin kıymetini bilmiyorsun'' ...


Sitem kendime,geçmişime geride bıraktıklarımla yaşamama vs vs...


Zaman hırpalar mı insanı hırpalar, hem de  1000 devirde kurutulmuş gibi...


Şükür mü şükür tabii...


****


Yine bir çay molası,Sibelcim molaları artırmaya çalışıyorum :)))


Sevgiler
nehircce

İki Cami Arasında Aşk..

İnternet alışverişini pek sevmesem de zaman zaman küçük kaçamaklar yapıyorum.

Ben bir şeyi almadan önce ona dokunmalı evirip çevirmeliyim hatta bazen gözlerimde onu atomlarına ayırmalıyım ki tatmin olayım..

Bu yeni kitabım bugün ulaştı elime,ücretsiz kargo imkanıyla Alkım ın sitesinden aldım.Birde oğluşa bir masal kitabı  seçmiştim...Akşam eve gittiğimde kim bilir nasıl sevinecek.Düşününce bende çok mutlu oluyorum doğrusu...Hele de şu saatlerde onu böylesi özlemişken ...

Mimar Sinan a üniv.yıllarımdan kalma bir hayranlığım var benim,hayatını okusanız eminim sizde çok seversiniz...

Bilenler bilir ben aslında mesleğini yapamayan bir Restoratörüm sanırım birazda bu yüzden Sinan ın mimarlığına ve kendisine hayranım...

Kendisiyle ilgili elime geçen her kitabı okumaya çalışırım...O geçmişiyle,sırlarıyla gizemini koruyan bir sanatkar..

Bu kitabında ise Hürrem Sultan ın kızı Mihrimah Sultan a duyduğu o büyük aşk anlatılıyor...Ayrıca bize bıraktığı eşsiz güzellikte ki yapılarının gizemi...

Henüz okumaya başlamadım ama daha elime alır almaz nasıl mutlu oldum anlatamam...

Elimdeki kitap bitsin de başlayayım diye can atıyorum :)

***

Hafta ortası bir kahve molasında yazılmış bir paylaşımdır :)

sevgiler

nehircce...

Yeni bir kitap...

Yeni kitabımla tanıştırayım sizi,


Bu aralar daha çok okumak istiyorum.
Ofiste  işler çok sıkı ve hayatımız hep stres...
Tek kaçışım kendimi yeni serüvenlerle oyalamak...
İyi geliyor okumak..


Geçtiğimiz haftasonu yine İmgeye uğradım kardeşimle, aslında kitap listem uzundu ama bunu alıp çıktım çok düşünmeden..Oysa kitap çıktığında taaa üniversitedeydim...Demek ki her kitabın bir okuma zamanı varmış...O rafında senin onu alman için beklermiş :))


Tarihle harmanlanmış her aşk romanı beni içine alır, hele de anlatım güzelse onun bir parçası olur kaybolur giderim ...


Bu romanda öylesi..
Keyifle okuyorum,okumadıysanız tavsiye ederim...


Kendimi unutturmayayım istedim,
Başka bir paylaşımda görüşmek üzere...

sevgiler
nehircce

Adalet ve Güç ...

Yazmak için yazmamalıyım diyorum,

Manası olmalı ki hatırlansın...

Hatırlansın ki bir yaraya bir sohbete derman olsun...

Bu sabah yolda okumaya dalmışken;

Şu satırlarda takılmış, altını çizmişim...

Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur.

En güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmaz.

Gücü olmayan adalet acizdir.

Adaleti olmayan güç ise zalim.

Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur;çünkü kötü insanlar her zaman vardır.

Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır ,demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek

bunu yapabilmek için adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerek....

Adalet tartışmaya açıktır.

Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır.

Bu nedenle gücü adalete veremedik;çünkü güç adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti.

Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık....

Pascal

Serenad/Zülfü Livaneli kitabından...

Son cümle epey düşündürdü beni...

Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık...

ne kadar doğru ve kanıksanmış bir gerçek değil mi ??

sevgiler

nehircce

Sandal..Ah bir de içinde olsam şimdi...

Fotoğraf üzerine çok çaba verdim geçtiğimiz yıl,
Onun uğruna nelerden vazgeçtiğimi  ve az daha nelerden vazgeçmek zorunda kalacağımı tahmin bile edemezsiniz.Değdi mi değer mi ilerleyen zamanlarda belli olacak :))


Oysa şimdi hayatın farklı telaşları yüzünden ondan uzaklaşmaya başladığımı fark edip,kendime gelmeye çalışıyorum...


Bu fotoğraf Sinop Aklimandan...


Umarım güzel bir gündür bitirdiğiniz...


sevgiler
nehircce

Bu bayram...

Merhaba,

Biz bu bayramı İstanbul da geçiren talihlilerdendik...

Bir ara eşimle acaba şu İstanbul dan gidenler dönmeseler nasıl olur dedik  :))) Öyle güzeldi yani bu şehir..Trafik yok, marketlerde sıra yok,gittiğiniz mekanlar boş kalabalık yok,saatlerce karşıya geçmeye uğraşmadık mesela :),her yerde  rahat rahat dolaşmak müthiş bir şeymiş...

Bu şehirde doğup büyüyen biri olarak ilk defa bu kadar keyif aldım İstanbul dan...

****

Yeni evimde evimin hanımı olduğumu hissederek vakit geçirdim.

Yemek yaptım,misafir ağırladım.Sonra bol bol okudum...

Tavsiye edebileceğim iki güzel kitap var....

Salkım Söğütlerin Gölgesinde Fırat SUNEL in çok güzel bir kitabı, Bir göç hikayesi.Gözlerim nemli nemli bitirdiğim, hüzünlü ve bir o kadar gerçek bir kitap kesinlikle tavsiye ederim...

Onu bitirir bitirmez hiç ara vermeden başladığım ikinci kitabım;Zülfü LİVANELİ Serenad keyifle ve merakla okuyorum... Çok akıcı ve heyecanlı.Yine zorunlu göçler ve aşkla yoğrulmuş bir kitap..Tıpkı Salkım Söğütlerin Gölgesinde ki gibi...Keyifle tavsiye edebilirim.Eminim bir çok kitap tutkunu okumuştur da yorumlamıştır bile ben anca yetişebildim :))

Dilerim uzun süren bu tatilin peşinden ilk iş gününüz güzel geçiyordur :)
Biz ofiscek ev hanımı olmaya karar verdik mesela;ilk iş gününün ilk birkaç saatinde...
Şimdi kafamı kaldırıyorum da herkes harıl harıl çalışıyor...Geçici birşeymiş demek ki :)))
Ben de döneyim işimin başına...


İyi haftalar 
Sevgiler,
nehircce